Toplumsal Cinsiyet Stereotipleri ve Tarım: Kalıpları Kıran Kadınlar 1
World and Machinery

Toplumsal Cinsiyet Stereotipleri ve Tarım: Kalıpları Kıran Kadınlar

Okuma süresi (dakika):2

Tarım yaygın olarak erkeklerin egemen olduğu bir sektör olarak kabul edilir - fakat kadın çiftçiler daha iyi ve daha parlak bir geleceğin yenilikçileridir. Kadınların, tarımda üstesinden geldiği engeller ve birlikte nasıl büyüyüp çiftlikte daha adil bir yaşamın yolunu açabileceğimiz hakkında daha fazla bilgi edinmek için okumaya devam edebilirsiniz.

Çiftçi deyince aklınıza ilk ne geliyor? Kot bir tulum giymiş, hasır şapka takan bir adam mı hayal ediyorsunuz? Genellikle çiftçilik ve tarımı düşündüğümüzde, erkek stereotiplerini hayal etmek daha kolaydır. 

Tarım büyük ölçüde erkek egemen bir endüstri olarak kabul edildiğinden, bu şaşırtıcı değildir. Bununla birlikte, son birkaç yılda, tarım sektöründe kadınlar kalıpları ve toplumsal cinsiyet klişelerini yıkarak - tarım endüstrisinin son zamanlardaki sürdürülebilir çabalarında önemli gelişmeler yaratıyor ve küresel yoksullukla mücadeleye öncülük ediyor. 

 

Erkek egemen bir sektör 

 

Endüstrinin ataerkil geçmişine rağmen, kadınlar, çiftçilikte, tarım ve bahçeciliğin gelişiminde ve müttefik alanlarda çok önemli bir rol oynamaktadır. Dünyanın her yerinde, sevdiğiniz yiyecekleri sağlarlar. Çiftlikten çatala yolculuk, günün erken saatlerinden gecenin geç saatlerine kadar çok emek gerektiren bir iştir ve hırslı kadın çiftçilerin ürettiği ekstra yeniliklerin daha fazla dikkat çekmesi gerekir. 

Çiftçilikte, kadınların yarısından fazlası cinsiyet ayrımcılığıyla karşı karşıya ve büyük çoğunluğu yaptıklarından gurur duysa da, kesinlikle zorluklardan muaf değiller. 

 

Gerçek çiftçiler, gerçek kadınlar 

 

Devon'da bir peynir çiftliği işleten İngiltere merkezli bir çiftçi olan Mary Quicke, çiftçilik endüstrisinde kadın olmanın nasıl bir şey olduğuna dair ilk görüşünü açıkladı. 1980'lerin başlarındaki bir konferansta, orada bulunan birkaç bin kişiden kabaca üçü kadındı. Birinin, erkek kardeşlerinden hiçbirinin çiftliği işletmekle ilgilenmediği için babasının hayal kırıklığına uğraması gerektiğini söylediğini anımsıyor - bu, Mary'de sadece ikinci bir seçenek olduğunu hissettiren cesaret kırıcı bir izlenim yaratıyor. 

2022'ye hızlı bir şekilde ilerlediğimizde ise kadın çiftçiler şüphe duyanların yanıldıklarını kanıtlıyor. Ünlü Port Eliot festivalinin kurucu ortağı Catherine St Germans, gönüllülerden oluşan bir ekiple '‘Farms To Feed Us’-çiftçilerin başvuru da bulunup gıda ürünlerini sergileyebilecekleri bir broşür- 'ı oluşturmak için bir araya geldi. Bu özellikle, en yakın çiftliğin nerede olduğu hakkında hiçbir fikri olmayanlar için faydalı oldu. Seyahatin sınırlı olduğu ve evlerde izole olunan bir karantinada, çiftçiler fazla olan ürünleri taşımak için "Farms To Feed Us"i kullanırken, yerel halk da bunu kendini izole edenler için alışveriş yapmak amacıyla kullandı. 

St Germans şöyle ifade etti: “Karantinanın iki ayında, üç milyon insan ilk kez sebzeyi kasalarla ya da doğrudan çiftliklerden satın aldı”. St Germans ve Mary Quicke gibi çiftçiler için olmasaydı, bu sayı önemli ölçüde daha az olabilirdi ve yerel çiftliklere dair farkındalık bu kadar artmazdı. Buna rağmen, birçok kişi çiftçiliğin yalnızca büyük ölçekte ya da sadece erkekler tarafından yapıldığını düşünüyor. Bu yaygın bir yanlış kanı gibi görünüyor. Çiftçilik yapan kadınların zorluklarla karşılaştığı yer yalnız Birleşik Krallık değil; bu global bir sorundur. 

 

Dünyada kadın çiftçiler 

 

The Female Farmer Project, tarihsel olarak karşılaştıkları zorluklara rağmen, kadınların tarımda dünya çapındaki yükselişini anlatan bir multimedya belgesel projesidir. Yazar, fotoğrafçı ve uluslararası konuşmacı Audra Mulkern tarafından yaratılan bu proje, hepsi uluslararası ödül almış fotoğrafik portreler, bir podcast, bir belgesel film ve bir dizi kişisel makale ve gerçek hayat hikayesi aracılığıyla dünyanın dört bir yanındaki kadın çiftçilere bir platform sunuyor. 

The Female Farmer belgesel filmi, “anlatılması çok gecikmiş bir hikayeyi” tasvir ediyor. Ağırlıklı olarak Amerikan tarihinin merceğinden geçen bu film, tarım topluluğunun bel kemiği olan, aynı zamanda çiftçi ve ev hanımı rolünü oynayan kadın çiftçilere ışık tutmayı vaat ediyor. Film, başarılı bir kitle fonlaması kampanyasının ardından şu anda oluşturulma sürecindedir. 

 

Açığa çıkarılan cinsiyet eşitsizliği 

 

Kadın çiftçilerin hikayesinin anlatılması neden bu kadar önemli? BM'nin Gıda ve Tarım Örgütü'ne (FAO) göre, küresel tarım işgücünün %43'ü kadınlardan oluşuyor ve bu kadınlar çok farklı biçimlerde önyargı ile karşılaşıyorlar: arazi ve hayvan mülkiyeti, eşit ücret, karar alma organlarına katılım, kredi ve finansal hizmetlere erişim. Bu, her ne kadar üretken oldukları açık olsa da, kadınların erkeklere göre neden üçte bir oranında daha az ürettiklerine katkıda bulunuyor. Dahası, FAO, tarım endüstrisini toplumsal cinsiyet engellerinden kurtarırsak 150 milyon insanı daha besleyebileceğimize inanıyor. 

FAO, hükümet politikalarının toplumsal cinsiyet eşitliğini teşvik etmesini sağlayarak bu tür önyargılarla mücadele etmeyi ve ardından kadınları girişimcilik ve iş planlama becerileriyle güçlendirerek daha bağımsızlaştırmayı ve gelişmeye muktedir kılarak yerel ekonomiye katılmalarını teşvik etmeyi amaçlıyor. 

 

Daha adil bir gelecek için çalışmak 

 

BKT'de de aynı şeyi arzuluyoruz. Şirketlerin gelecek nesillere ilham vermek ve onları eğitmek için üzerine düşeni yapması gerektiğine inanıyoruz. COP26 hedefleri ile bu her zamankinden daha önemli ve gerekli bir yere sahip oluyor. 

"Kampüsten Kurumsala" programımız, her yıl yüz genç öğrenciyi teknoloji, üretim, mühendislik, pazarlama, İK ve ticari alanlardaki temel becerilerle donatmak için tasarlanmıştır. Fakat, bu özellikle kadın çiftçilere nasıl fayda sağlıyor? Pekala, önümüzdeki yıllarda daha fazla kadın stajyer ve çalışanın katılımını sağlamak, herkes için eşit fırsatlar sunmak ve tamamen kadınlardan güç alan bir endüstri için çalışmak için sosyal yardım girişimleri planlama sürecindeyiz.

Tarımda çalışan kadınlar hakkında daha fazla bilgi edinmek için buradaki ‘Women In Agriculture’ Global Trends bölümümüzü izleyebilirsiniz. Konuyla ilgili geniş kapsamlı tartışmalar yapan konuklarımız Svetla Garbeshkova, Audra Mulkern, Rekha Mehra ve Lucia Salmaso ile kadınların nasıl kırsal toplulukların belkemiği olduğunu ve karşılaştıkları zorluklar hakkında daha fazla ayrıntıya değiniyoruz.
Share
Sektörünüzdeki haberleri ilk siz öğrenin!
Özel haberler, trend ürünler ve BKT hikayeleri de dahil olmak üzere BKT Evreni ile ilgili gelişmelerden haberdar olmak için bültenimize abone olabilirsiniz.
Lastiğinizi bulun