Bereketli ve üretken topraklara sahip olmamız çok önemlidir - şimdi, her zamankinden daha fazla. Sürekli artan bir nüfusla karşı karşıya olduğumuz için gıda üretimini istikrarlı bir şekilde arttırmamız gerekiyor. Dahası, sağlıklı topraklar sürdürülebilir bir çevreye katkıda bulunur. O halde, sözü daha fazla uzatmadan, çiftliğinizde toprak koruması için sizlerle paylaşacağımız en önemli ipuçlarını keşfedelim.
Sağlıklı toprak tüm tarımın merkezinde olmalıdır. Ancak her canlıda olduğu gibi toprağın da gelişmesi için beslenmeye ve sevgi dolu bakıma ihtiyacı vardır! Peki tarlalarımıza en iyi nasıl bakabiliriz? Erozyonu nasıl önleyebilir ve değerli toprağımızı nasıl koruyabiliriz? Bugünün blogunda, toprağı hazırlamak ve korumak için uygulayabileceğiniz en iyi 10 basit uygulamayı sizlere sunacağız.
Bereketli ve üretken topraklara sahip olmamız çok önemlidir - şimdi, her zamankinden daha fazla. Sürekli artan bir nüfusla karşı karşıya olduğumuz için gıda üretimini istikrarlı bir şekilde arttırmamız gerekiyor. Dahası, sağlıklı topraklar sürdürülebilir bir çevreye katkıda bulunur. O halde, sözü daha fazla uzatmadan, çiftliğinizde toprak koruması için sizlerle paylaşacağımız en önemli ipuçlarını keşfedelim.
1. Toprak işlemesiz tarım
Toprak işlemesiz tarımı duydunuz mu? Özetle, bu çiftçilik tekniği, hasat mevsiminin sonunda her bir arazi parçasının "dinlenmeye" bırakılmasını gerektirir. Bu, doğal otsu bitkilerin herhangi bir engel ile karşılaşmadan büyümesini sağlar - bu nedenle traktörünüzün bu alanları kendi haline bırakması gerekir! Bu, toprağın doğurganlık için gerekli olan organik maddeleri geri kazanabileceği anlamına gelir. Bununla birlikte, yukarıda belirtilen otsu bitkiler, toprağı, su ve rüzgar kaynaklı erozyonun etkilerinden korur ve toprağın stabil kalmasını sağlar.
2. Teraslama
Bu teknik eğimli arazide su akışını (özellikle yağış) bir dizi "basamak" aracılığıyla yavaşlatır. Bu basamaklar, tepelerin doğal eğimlerine dahil edilir ve hoş bir estetik etki yaratır! En önemlisi, bu, toprağınızı suyun aşındırıcı doğasından koruyarak daha iyi toprak ve su yönetimi sağlar.
3. Kontur çiftçiliği
Kontur çiftçiliği çok revaçta! Bu mahsul ekim tekniği, dikey ve paralel çizgiler halinde ekimin aksine, arsanın doğal hatlarını ve şeklini özellikle dikkate alır. Su kesinlikle erozyonun ana suçlularından biridir ve teraslama gibi kontur çiftçiliği de arazi boyunca su akışını yavaşlatır ve bu istenmeyen etkileri önler.
4. Geçirimsiz yüzeylerin ortadan kaldırılması
Yollar veya asfalt alanlar gibi su geçirmez yüzeyler yağmurun çok hızlı akmasına ve boşalmasına neden olur. Bu, kıyıların ve kanalların, akarsuların ve göletlerin hızlı erozyonuna yol açar. Bu riski ortadan kaldırmak için, bu alanları çimento yerine doğal gözenekli taşla kaplamayı tercih edebilirsiniz, böylece su akmak yerine alttaki toprağa kolayca nüfuz edebilir.
5. Bir yağmur bahçesi yaratmak
Bir yağmur bahçesi: Ne kadar tuhaf bir fikir! Bu terimi daha önce hiç duymadıysanız, açıklamamıza izin verin; yağmur bahçesi, bölgenin geri kalanına göre biraz daha alçak ve çıkıntılı bir arazi parçasından başka bir şey değildir. Bu, suyun birikmesini sağlar ve bu da iki nedenden dolayı toprağın korunması için faydalıdır: Biriken su akmaz ve bu nedenle geçtiği toprağı aşındırmaz. Ayrıca bol su isteyen veya bataklık alanlarda yetişen bitkilerin yetiştirilebilmesini sağlar.
6. Yağmur suyu toplama
Bazı insanlar yağmur sesini rahatlatıcı bulur. Ancak, toprağınız muhtemelen aynı fikirde olmayacaktır! Serbestçe akmaya bırakılırsa, su toprağa zarar verebilir ve bu nedenle, onu toplamak ve depolamak yalnızca toprağı korumakla kalmaz, aynı zamanda çevre için de iyidir: onu sulama için bile kullanabilir, tüketimi ve atıkları azaltabilirsiniz. Yağmur suyunu toplamanın en iyi yolu, bir sarnıç oluşturmaktır - örneğin, çatıların kenarında.
7. Rüzgar kırıcıları dikmek
Bu hikayedeki tek kötü aktör su değil - bundan rüzgar da sorumlu! Zararlı etkilerini önlemek için, arazinizin kenarlarına hızını azaltan ve böylece ekinleri koruyan çeşitli 'rüzgar kıran' bitkiler dikebilirsiniz. Bazı örnekler ister misin? Defne, selvi, meşe ve kavak içeren çitleri deneyin. Ve elde ettiğiniz sonucu bizimle paylaşın!
8. Göletlerin ve bataklıkların eski haline getirilmesi
Küçük göletler ve bataklıklar, yerin belirli alçak bölgelerinde doğal olarak oluşur ve birçok çiftçi, daha fazla ekilebilir araziye sahip olmak için bunları kaldırma eğilimindedir. Ancak bu alanlar toprak erozyonunu sınırlayabilir; suyun bu alanlarda biriktiğini ve toprağı aşındıramayacağını zaten öğrendik. Ayrıca bu küçük göletler küçük hayvan türleri için mükemmel bir yaşam alanıdır ve ekosistemin biyolojik çeşitliliğine katkıda bulunur.
9. Tampon şeritler
Tampon şeritler, su kanalı kıyılarını zenginleştiren belirli bitki türleri, doğal otlar ve küçük çalılardır. Kökleri, erozyonun tehditkar yüzü altında, toprağın derinliklerine iner ve büyük su akışları veya küçük seller durumunda bile toprağın kompakt ve sağlam kalmasına yardımcı olur. Yürü be!
10. Doğal floranın korunması
Herkes, bu çok önemli terimleri duymuştur: Flora ve fauna. Büyük ağaçların varlığı, toprak erozyonu ile mücadelede çok önemlidir. Bitki kökleri, alttaki toprak için iskelet görevi gören yoğun bir ağ oluşturarak toprağı erozyona veya olası toprak kaymalarına karşı daha az eğilimli hale getirir.
Umarız üst toprağın korunmasıyla ilgili uzman kılavuzumuzdan keyif almışsınızdır! Bu 10 ipucunun her biri, toprağın zamanla korunmasına katkıda bulunarak, tarımdaki en önemli sorunlardan birine cevap veriyor.
Son olarak, toprağı işleme zamanı geldiğinde onu korumaktan vazgeçmeyin. Toprağın sıkışmasını azaltmak ve bütünlüğünü ve üretkenliğini korumak için agresifliği ve zorlayıcılığı en az olan lastikleri seçin. Hikayeden alınacak ders: Ne pahasına olursa olsun toprağınızı koruyun!